Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri IŞIK; kimya sektöründe 2000 yılında 2,2 milyar dolar olan ihracat rakamının 2014 yılında 15,5 milyar dolara ulaştığını söyledi.
Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık, Türkiye’nin ikinci çeyrek büyüme oranlarında Avrupa’da üçüncü sırada yer aldığını belirterek, “Elbette daha yapmamız gereken işler, atmamız gereken adımlar var. Bilhassa ekonomide yapısal dönüşümü sağlayacak, Türkiye’nin yeni bir sıçrama yapmasına zemin hazırlayacak reform programlarını acilen hayata geçirmemiz gerekiyor” dedi.
Kocaeli Sanayi Odası ve Türkiye Kimya Sanayicileri Derneği’nce TOSB Otomotiv Yan Sanayi İhtisas Organize Sanayi Bölgesi’nde düzenlenen Kimya Sektör Çalıştayı’na katılan Bakan Işık, konuşmasına, ülkenin birliği, milletin huzur ve refahı için canlarını feda eden aziz şehitlere Allah’tan rahmet, yakınlarına da başsağlığı dileyerek başladı.
Işık, içinde bulundukları coğrafyanın siyasi ve ekonomik krizlerden geçerken Türkiye’nin güçlü demokrasisi, sağlam toplumsal yapısı ve ekonomisiyle güç merkezi olmaya devam edeceğini vurgulayarak, “Bu ülkenin potansiyelini, ekonomik değerini, uluslararası itibarını, insan kaynağını, bilim ve teknoloji üretme kapasitesini daha da geliştirmek için bütün gücümüzle çaba sarf edeceğiz. Önümüzdeki dönemde de nitelikli ekonomi, rekabetçi bir sanayi ve daha fazla yetişmiş insan gücü vizyonumuzla çalışmalarımızı sürdüreceğiz” diye konuştu.
“Dünya ekonomisindeki çalkantılı ve dalgalı gidişat devam ediyor”
Ülkenin zor günlerden geçtiğine dikkat çeken Işık, “Bölgemizde çok ciddi siyasi gelişmeler yaşanıyor ve bunlar ne yazık ki bizi de doğrudan etkiliyor. Dünya ekonomisindeki çalkantılı ve dalgalı gidişat devam ediyor. Bütün bu gelişmelere rağmen bu yılın 8 ayında bütçemizin 639 milyon lira fazla verdiğini görüyoruz” ifadelerini kullandı.
Bakan Işık, Türkiye ekonomisinin yılın ikinci çeyreğinde yüzde 3,8’lik büyüme kaydettiğini anımsatarak, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Türkiye, ikinci çeyrek büyüme oranlarında Avrupa’da üçüncü sırada yer alıyor. Elbette daha yapmamız gereken işler, atmamız gereken adımlar var. Bilhassa ekonomide yapısal dönüşümü sağlayacak, Türkiye’nin yeni bir sıçrama yapmasına zemin hazırlayacak reform programlarını acilen hayata geçirmemiz gerekiyor. 25 Öncelikli Dönüşüm Programı’nı bu amaçla hazırlamıştık. Bu kadar kapsamlı bir reform programının hazırlanması güçlü bir siyasi irade gerektiriyordu ve biz bu iradeyi gösterdik.
“Her bir sektörün kendine özgü koşullarına daha fazla odaklandık”
Işık, bakanlık olarak sanayide her bir sektörün kendine özgü koşullarına artık daha fazla odaklandıklarını vurgulayarak, daha genel anlamda bütün sanayi sektörleri için Ar-Ge, kümelenme, tasarım gibi kavramların altını çizdiklerini ve bununla yetinmeyip daha spesifik alanlara yoğunlaştıklarını anlattı.
Amaçlarının, sorunları ortak akılla çözmek, birlikte çözüm önerileri geliştirmek ve kimya sektörünü daha ileriye taşıyacak politikaları ortaya koymak olduğunu belirten Işık, “Türkiye’ye baktığımızda kimya sektörünün 23 bin firmayla 290 binden fazla istihdam oluşturduğunu görüyoruz. Sektörün 2014 yılı faaliyet karlılığı, yüzde 7,3 ile imalat sanayi ortalamasının üstündedir” dedi.
Bakan Işık, sektörün 2000 yılında 2,2 milyar dolar olan ihracat rakamının 2014 yılında 15,5 milyar dolara ulaşmış olmasının sevindirici olduğunu dile getirerek, şöyle devam etti:
“Sektör geçen yıl 189 farklı ülkeye ihracat gerçekleştirerek de ciddi bir başarı göstermiştir ancak geçtiğimiz yıl 15,5 milyar dolar ihracata karşılık, 40 milyar dolarlık ithalat yapmışız. Böyle bir dış ticaret açığı elbette kabul edilebilir değildir. Geçen sene ihracatımızın ithalatı karşılama oranı yüzde 65’ti. Kimya sektöründe ise bu oranın sadece yüzde 38 civarında olduğunu görüyoruz. Ülkemizin 2014 yılı dış ticaret açığının 84,5 milyar dolar olduğunu düşünürsek bunun yüzde 30’a yakın kısmı kimya sektöründen kaynaklanıyor. Bu açığa esas olarak sanayicimizin ara malı ithalatı neden olmaktadır. Yurtiçi üretimin yetersizliği dolayısıyla sanayici mecburen ithalata yönelmektedir. İthalatı yapılan ara malların büyük bir bölümünü ise petrokimyasal ürünler oluşturuyor.”
“Bu tablo ara malı üretiminin ne kritik bir konu olduğunu ortaya koyuyor”
Bu tablonun ara malı üretiminin ne kadar kritik ne derece stratejik bir konu olduğunu açık bir şekilde ortaya koyduğunu vurgulayan Işık, özellikle sanayicinin ihtiyaç duyduğu ara malları üretmeye başlayabilirlerse hem ithalatı azaltacağını hem de ihracatı artıracağını söyledi.
Işık, TÜBİTAK Kimyasal Teknoloji Enstitüsü’nde çok önemli Ar-Ge projeleri yürüttüklerine işaret ederek, bu projelerle selüloz türevleri, füze yakıtı, asfalt katkıları, metanol, azido polimer veya yüksek enerjili infilak maddesi gibi çeşitli çıktılar elde ettiklerini, bu projelerde ortaya çıkan tecrübenin orta vadede reel sektör için ciddi bir kaynak teşkil edeceğini anlattı.
Enstitüde yürüttükleri projelerde, reel sektörün ihtiyaç duyduğu test ve laboratuvar altyapısını da geliştirdiklerini ifade eden Işık, bu kapsamda, özellikle bor ve diğer minerallerin test ve analizi ile polimer teknolojilerin test ve analiziyle ilgili iki önemli projenin başarıyla devam ettiğini sözlerine ekledi.
Bakan Işık’ın konuşmasının ardından basına kapatılan toplantıda, kimya sektörünün durumuyla ilgili sunum gerçekleştirilirken, sektör temsilcileri sorun ve taleplerini dile getirdi.